19 Mart 2007 Pazartesi

Erken yapılan evlliklerin sonuçları.

Çoğu yerlerde, özellikle doğu yörelerimizde Türk kadını henüz on sekiz yaşına gelmeden imam nikâhı ile evlenmeye zorlanır. Bazı yörelerimiz de ise bunun benzeri yaşanmaktadır. Evdeki sorunlardan, aile baskısından bıkan ve bundan kurtarmak isteyen on sekiz yaşına girer girmez resmi nikâh la evlenen ve hatta yaşı gelmeden kocaya kaçan kız çocuklar da maalesef çoğunluktadır. Bu tür evlenmelerde kadın, daha çocukluğunu yaşamadan büyük bir sorumluluğun altına girmektedir. Üstelik daha evlenir evlenmez çocuk sahibi olarak daha büyük bir yükün altına girmiştir. Çalışan, maddi durumu iyi olan ve eğitimli insanlar bu sorunu çözmüş veya geçici bir zamana ertelemişlerdir. Çoğunlukta olan kesim ise ev işleri, çocuk bakımı, aile içi sorunlar ve arkasından peş peşe gelen diğer yavrular, ekonomik sorunları da beraberinde getireceğinden eve maddi destek sağlamak için ek bir işte çalışmaya, yetersiz beslenme de buna eklenince kadının çok çabuk yıpranmasına, erkenden sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Kadın yaklaşık kırk yaşına gelmeden iyice yıpranmış ve eşine artık sırtını dönmeye başlamıştır. Mümkün olduğu kadar ondan uzak kalmaya çalışır. Eşler arasında bu ilgisizlik eşini sevdiğini bile, bile erkeğin istemeden bir başkasına bu ihtiyacına cevap verecek kişileri aramasına neden olmaktadır. Kaçamak yapmaktadır. Bu uzun zaman böyle devam eder ve bu gizlilik bir gün su yüzüne çıkar. Bu ani olay kadın üzerinde şok etkisi yapar ve eşinden boşanmak ister. Karısını hala seven erkek ise bu ayrılığı kabul edemez ve aile içi facialar yaşanır.

Yukarıdaki örneği bir başka şekilde yaşayanlar da vardır. Burada ise tam tersi olmuştur. Kadın, sevdiği erkek yerine onunla anlaşarak bir başka erkekle zengin olduğu için evlenir. Adam, kadından daha yaşça büyüktür. Evlendikten sonra kocasına gereken ilgiyi gösterirken onunla birlikte sevgilisi ile de kaçamak yaparak evliliğini devam ettirmek ister. Parasına ve malına sahip olduktan sonra onu başından atmak düşüncesi vardır. Tabii bu tür olaylar hiçbir zaman gizli kalmaz ve beklenmedik bir anda gün ışığına çıkar. İşte o zamanda bir başka aile faciası yaşanır.

Bu konuyla ilgili pek çok kişinin farklı düşünceler içersinde olduğunu biliyorum, belki benim gibi düşünmeyebilirsiniz. Herkesin fikrine, düşüncesine sonsuz saygım vardır. Bilinen bir gerçeği de göz ardı edemeyiz diye düşünüyorum. Olaylar bazen insanların istediği gibi yürümeyebilir. Bunu yapanlar da sonuçlarına katlanmak zorunda kalabilir. Kuranı Kerimde Zina konusu açık bir şekilde izah edilmiştir. Her Müslüman, dinine ve kitabına Allah’a inanıyorsa bunun sorumluluğunu bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. Yaksa bunun vebalini hem dünyada hem de Allah’ın huzurunda çekmek zorunda kalabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder