Küresel Isınma ve Penguen'lerin eylem hazırlığı.
Makarna Keyfi.
15 Temmuz 2008 Salı
14 Temmuz 2008 Pazartesi
11 Temmuz 2008 Cuma
Ormanlarımız bu yılda yanmaya devam ediyor.
http://www.ogm.gov.tr/agaclar.htm Türkiye deki orman alanları ve ağaç türleri hakkında detaylı bilgileri bu adresten öğrenebilirsiniz.
Yukarıdaki site adresinde ülkemizde mevcut ormanlık alanlarda bulunan ağaç türlerini göstermektedir. Ne yazık ki her geçen yıl yıllarca emek verilerek yetişen bu ağaçlar dikkatsizliler nedeniyle yanıp kül olmaktadır. Ormanlık alanlardaki otoyol üzerinde söndürülmeden atılan bir sigara izmariti, İyice söndürülmeden bırakılan ocak ateşi, tarlalarda tedbir alınmadan yakılan anızlar, içki şişelerinin orman içinde kırılıp gelişigüzel ortalığa atılması sonunda bir kıvılcım yıllarca ülkemizde barınan diğer canlı türleri ile birlikte bir çok bitki türlerinin ve ormanların yok olmasına neden olmaktadır. Her yıl yaz aylarında günlerce süren orman yangınlarını TV haberlerinde gördükçe insanın yüreği sızlıyor. İşte kuraklık kapımıza geldi ve dayandı. Geçmişte ve halâ devam eden dikkatsiz davranışlarımınzın sonucu susuzluk hemen hemen her yerde kendini göstermeye başladı. Oysa orman yeşillik demek, yağmur demek, hayat demek. Bazı değerler yok olduğu zaman önem kazanır. Susuzluğu yaşadığımız bu yaz aylarında bunun kıymetini anlamaya başlıyoruz. Evimizde bir gün boyunca sular akmadığı zaman perişan oluyoruz. Bu böyle devam ettiği müddetçe artık bulunan yeraltı suların asit oranı yüksek olacak, bu suyu kullanmak zorunda kaldığımızda başta kanser ve diğer hastalıklarla yaşamak zorunda kalacağız. Her şey birbirine bağlı. Bundan kurtulmanın yolu ise, nasıl bir aile reisi çocuklarının üzerine kol kanat gererek onları koruma altına alıyor, her türlü tehlikelerden koruyorsa Okullarda çocuklara, camilerde vatandaşlara ve hatta her yaz başlamadan ülkemizdeki tüm TV kanallarında bu konuyu halka tüm açıklığı ile anlatarak ormanlarımızı koruma altına almalı ve evimizin bir bireyi gibi ona sahip çıkmalıyız. Çok daha geç olmadan bunun tedbirlerini almalıyız. Her yıl bu böyle devam ederse arabistan çöllerinden farklı bir yerimiz kalmamış olacak. Yetkililer bir an önce daha kalıcı tedbir almalı ülkemiz ormanları ve buralarda yaşayan diğer canlılar bu durumdan kurtarılmalıdır.
Yukarıdaki site adresinde ülkemizde mevcut ormanlık alanlarda bulunan ağaç türlerini göstermektedir. Ne yazık ki her geçen yıl yıllarca emek verilerek yetişen bu ağaçlar dikkatsizliler nedeniyle yanıp kül olmaktadır. Ormanlık alanlardaki otoyol üzerinde söndürülmeden atılan bir sigara izmariti, İyice söndürülmeden bırakılan ocak ateşi, tarlalarda tedbir alınmadan yakılan anızlar, içki şişelerinin orman içinde kırılıp gelişigüzel ortalığa atılması sonunda bir kıvılcım yıllarca ülkemizde barınan diğer canlı türleri ile birlikte bir çok bitki türlerinin ve ormanların yok olmasına neden olmaktadır. Her yıl yaz aylarında günlerce süren orman yangınlarını TV haberlerinde gördükçe insanın yüreği sızlıyor. İşte kuraklık kapımıza geldi ve dayandı. Geçmişte ve halâ devam eden dikkatsiz davranışlarımınzın sonucu susuzluk hemen hemen her yerde kendini göstermeye başladı. Oysa orman yeşillik demek, yağmur demek, hayat demek. Bazı değerler yok olduğu zaman önem kazanır. Susuzluğu yaşadığımız bu yaz aylarında bunun kıymetini anlamaya başlıyoruz. Evimizde bir gün boyunca sular akmadığı zaman perişan oluyoruz. Bu böyle devam ettiği müddetçe artık bulunan yeraltı suların asit oranı yüksek olacak, bu suyu kullanmak zorunda kaldığımızda başta kanser ve diğer hastalıklarla yaşamak zorunda kalacağız. Her şey birbirine bağlı. Bundan kurtulmanın yolu ise, nasıl bir aile reisi çocuklarının üzerine kol kanat gererek onları koruma altına alıyor, her türlü tehlikelerden koruyorsa Okullarda çocuklara, camilerde vatandaşlara ve hatta her yaz başlamadan ülkemizdeki tüm TV kanallarında bu konuyu halka tüm açıklığı ile anlatarak ormanlarımızı koruma altına almalı ve evimizin bir bireyi gibi ona sahip çıkmalıyız. Çok daha geç olmadan bunun tedbirlerini almalıyız. Her yıl bu böyle devam ederse arabistan çöllerinden farklı bir yerimiz kalmamış olacak. Yetkililer bir an önce daha kalıcı tedbir almalı ülkemiz ormanları ve buralarda yaşayan diğer canlılar bu durumdan kurtarılmalıdır.
7 Temmuz 2008 Pazartesi
(TİCK)KENE VE KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞ HAKKINDA
Keneler geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalığı nedeniyle yaklaşık 40 a yakın vatandaşımızın ölümüne neden olmuştur. Bu ciddi durum karşısında T.C Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bununla ilgili bir broşür hazırlayarak halkımızı uyarmaktadır. Konu ile ilgili broşürleri Sağlık ocaklarında, Hastanelerden ve ilgili sağlık kurumlarından temin edebilirsiniz. Ulaşamayanlar için bu broşürden aktarılanlar aynen şöyledir.
1. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ NEDİR ?
Kırım-Kongo kanamalı ateşi ilk olarak hastalığının ismini aldığı Kırım ve Kongo’da görülen virüs denilen mikropların sebep olduğu ölümcül seyredebilen bir hastalıktır.
2. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ NASIL BULAŞIR ?
Hastalık insanlara Kenelerin kan emmesi sonucu bulaşır. Evcil hayvanlara da aynı şekilde bulaşabilmekte, ancak hastalık hayvanlarda belirsiz seyrederken insanlarda ölümcül olabilmektedir.
Hastalık aynı zamanda çiftlik hayvanları üzerinde bulunan kenelerin çıplak elle toplanarak ezilmesi, vücudunda virüs bulunan hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temas etmekle bulaşabildiği gibi bu hastalığa yakalanmış insanların kan ve vücut sıvılarına temas sonucu da bulaşma olabilmektedir.
UNUTNAYINIZ
Keneler zıplamaz, uçmaz ve sivrisinek gibi sokup kaçmaz, tutunduğu yerde uzun süre kalır.
3. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİN BELİRTİLERİ NELERDİR..?
Hastalıkta ateş, ani başlayan baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik, belirgin iştahsızlık, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikâyetler görülebilir.
İlk günlerde yüzde ve göğüste kızarmalar ile gözlerde kanlanmalar ortaya çıkabilir. Göğüs ve karından başlamak üzere vücuda yayılan küçük nokta şeklinde kanamalar olabilir ve bu kanamalar büyüyerek vücuda yayılabilir. Burun ve dişeti kanamaları gibi vücudun değişik yerlerinde kanamalar da olabilir.
4. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİNDEN NASIL KUŞKULANILIR ?
*Kene tutması veya çıplak elle kene ezme hikâyesi varsa,
*Kırsal kesimde yaşamaya veya diğer bir sebeple kırsal alana gitmesi söz konusu ise,
*Hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temasları var ise,
*Hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temasları var ise, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinden şüphe edilmesi veya vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
5. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ, VİRÜS ALINDIKTAN SONRA NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR VE NE ZAMAN GÖRÜLÜR.
Kene tarafından ısırılma veya temas sonucu virüsün alınmasına müteakiben hastalığın belirtileri1 ve 3 günde ortaya çıkar, bu süre en fazla 9 gün olabilmektedir. Hasta insan veya hayvanlara ait, kan, vücut sıvıları veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu meydana gelen bulaşmalarda hastalığın belirtilerinin ortaya çıkma süresi 5,6 gündür, bu süre en fazla 13 gün kadar olabilmektedir.
Hastalık, çoğunlukla bulaşıcı kenelerin aktif olduğu bahar ve yaz aylarında ortaya çıkmaktadır.
5. Hastalık sıklıkla Afrika, Orta doğu ve Doğu Avrupa’da görülmektedir. Son yıllarda Kosova, Arnavutluk, İran, Pakistan, Afganistan, Kuzey Kafkasya ve Güney Afrika da tek, tek vakalar ve salgınlar görülmüştür.
Ülkemizin coğrafi yapısı ve iklimi birçok Kene türünün yaşaması için uygun bir yapıya sahiptir.Bu hastalığı taşıyan Kene türü ise özellikle bozkır iklimi ile diğer iklim kuşaklarının kesiştiği bol yaban hayvan barındıran ve meşelik ormanlarının yoğun olduğu kırsal alanlar başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinde görülebilir.
Bu tür keneler, şehir merkezleri ve nemli iklim kuşağında yaşama şansı bulamamaktadırlar.
6. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİNİN TEDAVİSİ VARMI ?
Yukarıdaki belirtilerin görülmesi ve hastalıktan kuşkulandıracak bir durumun bulunması halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulursa hastalığın teşhis ve tedavisi için gerekenler yapılmaktadır.
7. KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİNDEN NASIL KORUNULMALIDIR ?
*Kırsal alanlarda, orman kenarlarında ve tarım arazileri ile bu gibi yerlerde piknik alanlarına girenler açık renkli giysileri giymeyi tercih etmeli,pantolon paçalarını çorap içine almalı, dönüşte mutlaka vücutlarını kene yönünden kontrol etmeli ve kene varsa uygun bir şekilde uzaklaştırmalıdır.
*Keneler vücuttan uzaklaştırılırken kopartılmamalı, uygun bir malzemeyle(Pens, eldiven) gibi vücuda tutunduğu en yakın kısmından tutularak çıkarılmalıdır. Kenelere kesinlikle elle öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır.
Her yıl can alıp ölümlere neden olan Kenelerin ülkemizde son yıllarda artması önümüzdeki yıllarda durumıun daha da ciddi boyutlara ulaşacağını göstermektedir. Bu nedenle yetkililerin bu soruna bir an önce çözüm bulmaları gerekmektedir. Başka ölümler olmasın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
