20 Temmuz 2007 Cuma

Ormanlarımız,






Her yıl yaz başladığında TV kanallarında hep gördüğümüz manzara, Orman yangınları ve yok olan milli servet, bizleri oldukça üzüyor ve ilerisi için endişelendiriyor. Bu böyle devam ettiği ve bunun önüne geçilmediği takdirde çok yakın bir zamanda dikili yeşil bir ağacımız bile kalmayacak. Maalesef bazı duyarsız insanlarımız hiçbir şeye aldırış etmeden bu güzellikleri bir kibrit veya sigara izmariti ile yok olmasına neden oluyor, eğlencesine ortak ediyor. Yetkililerin açıkladıklarına göre orman yangınlarının % 92 insanların dikkatsizliğinden kaynaklandığını söylemektedir. Bu, bizde olduğu kadar tüm dünyada, özellikle Akdeniz ülkeleri de böyle ve oraları da alev, alev yanıyor. Bu olayları okudukça ve TV kanallarında izledikçe gerçekten yüreğimden kan damlıyor. Bir yakınımı kaybetmiş kadar üzülüyorum. Bunun önüne bir şekilde geçilemez mi? Kendi kendime düşünerek aklıma takılan bazı konuları sizlerle paylaşmak istedim ve belki sesimi duyan, yazılarımı okuyan bir yetkilinin kafasını kurcalayabilir, birilerinin kulağına gidebilirim. (Yakın zaman içersinde gazete sayfalarında şu yazılar dikkatimi çekmişti.Kocaeli’nin Karamürsel ilçesi Dereköy beldesindeki orman yangını söndürüldü. Yangında yaklaşık 100 hektarlık orman alanı kül oldu.Bir başka haberde ise Antalya’nın Manavgat ilçesinde çıkan orman yangını kontrol altına alındı. Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, 250 hektarlık alanın zarar gördüğünü söyledi. İzmir’in Menderes ilçesindeki orman yangınının da kontrol altına alındığı bildirildi.Bir diğeri Kocaeli-Karamürsel'de çıkan orman yangını dün söndürüldü, ancak rüzgarın etkisiyle bugün yeniden alevlendi. Alevler havadan müdahaleyle söndürüldü. Mersin Tarsus'taki Belemedik Vadisi'nde dün başlayan yangın da kontrol altına alındı.En önemlisi ise Orman yangınlarının hızı kesilemiyor. Hergün bir başka ilden orman yangını haberi geliyor. Aynı anda birçok noktada birden başlayan yangınlar ''sabotaj'' ihtimalini gündeme getiriyordu. Bugün konunun en yetkin ismi Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe açıkladı: ''Bazı hainler ormanlarımızı maalesef ateşe veriyor.''dedi.) Ormanlarımız ve alınacak tedbirler ile ilgili bilgiler ilişikteki adresten takip edilebilir. http://www.yesilatlas.com/orman/00048/
Ağaç katliamı ile ilgili görüntülere gelince onlar göze hiç hoş görünmüyor. İşte bazı örnekler.




Yukardaki görüntülerden sonra gittikçe yok olan ormanlarımız ve o bölgeler aynen aşağıda gördüğünüz gibi uçsuz bucaksız çöle döneceklerdir. İşte böyle,

Ormanların yok olması sadece ağaç katliamı ile sınırlı değildir. Orada yaşayan binlerce hayvan ve dolaysıyla canlının yok olmasıdır. Ormanların yakılması, yıkılması, tahrip olması bir insana yapılan saldırı ve onun öldürülmesi ile eş değerdedir. Birini kasten öldüren kanunlarımıza göre en ağır cezaya çarptırılır. Oysa bu suçu işleyenlerin çoğu kendilerini bu sorumsuca davranışlarından kurtararak temize çıkmakta veya delidir ne yapsa yeridir dercesine az bir ceza ile kurtulmaktadır. Ama bunca tedbirlere rağmen bunun önüne geçilemediği de ortadadır. Bu anlayışla her yıl ormanlarımızı azar azar yok ediyor ve kurutuyoruz. Ülkemiz yavaş, yavaş çölleşiyor. Buraları bizlere dedelerimizden miras kaldı. Oysa onu korumak ve devamlılığını sağlayıp, bizden sonra gelecek nesillere daha da zenginleştirerek, güçlendirerek devretmekti. Bunca cabalar ve uğraşılara rağmen maddi ve manevi desteklerle yeniden yapılanan ormanlarımız bile katlediliyor, yok ediliyor. Mevcut olanı bile korumayı beceremiyoruz. Her yıl yaz ayı geldiğinde bu olayları yaşamamak için neler yapmalı. Bu konuya değinmek istiyordum. Ben askerliğimi bundan 30 yıl kadar önce jandarma olarak yaptım. Bulunduğumuz mevkide ormanlık ve piknik alanları çoktu. Ormanlarımızın korunması için halkın piknik yapacağı yerlerde bu tür olayların önüne geçebilmek için ekip oluşturuyorduk ve birkaç arkadaşımızı bu alanlarda görevlendiriyorduk. Piknik alanların dışında bu yerlere girilmesine veya diğer faaliyetlerde bulunulmasına asla müsaade etmiyorduk. Orman alanlarda ateş yakanlar uyarılıyor ve engelleniyordu. Aynı zamanda asayişi de sağlıyorduk. O zamanlar basında bu kadar orman yangınları olmuyor ve fazla duymuyorduk. Belki bu kadar TV kanalı yoktu ama kötü haber çabuk yayılır derler. Bu uygulama ile orman yangınlarının önü alınabilir diye düşünüyorum. Bu yöntemle ormanlık alanlarda özellikle yaz aylarında Jandarmadan, o yörenin diğer askeri birliklerden bir miktarı bu yerlere kaydırılarak ve orman görevlileri ile iş birliği yaparak ormanlarımızı koruma altına alabiliriz. Öncelikle en yoğun orman yangınlarının oldduğu bölgeler tespit edilir. Nedenleri araştırılır. Bu yoldan gidilerek bu yörelerde gerekli önlemler alınabilir.
A) Bu alanlara yasak bölge tabelaları konularak uyarılarda bulunmak ve bu yasağı delenlerin hapis ve para cezasına çarptırılarak tedbirler alınabilir.
B) Burada yaşayan halk’a kimlik verilerek giriş çıkışları sağlanabilir.
C) Yabancıları yasak olan arazilerin içersinde görülenler askere ve orman görevlilerine bildirebilir.
D) Ormanlık içinden geçen karayolu araçların durmaları yasaklanır.
E) Burada bozulan araçların, duman veya şüpheli bir durum karşısında en yakın ekibe bilgi verilmesi için uyarı tabelaları konulabilir.
F) TV kanallarından bu hassas konu ile ilgili uyarılar her an yapılarak yazın tatile çıkan ve piknik yapmak isteyenlere, bu alanda piknik yapılan ormanların dışında piknik yapılamayacağı alınan tedbirleri ve maddeleri anlatılarak uyarılarda bulunulur.
G) Piknik yerlerinde geç saatlere kadar kalınması önlenebilir ve böylece bu yerlerin sıkça kontrol edilmesi sağlanabilir.
H) Uyarılara aldırış etmeyenler maddi ve manevi en ağır cezaya çarptırılır.(Örn. Trafik kazaların önüne geçilmesi için bir dizi ceza uygulaması buraları içinde geçerli olabilir.)Çöp bidonları çoğaltılmalı, halk uyarılarak çöplerin mümkün olduğu
kadar buralara atılması sağlanmalı,Çöp atıkları toplanmalı ve kırık camlar bu alanlardan temizlenmeldir.
İ) Burası için görevlendirilmiş askerlerimiz hem eğitimlerini böyle bir arazide gerçekleştirmiş olacak hem de ormanlarımız korunacaktır. Bu, yazın kavurucu sıcağında ve yangınların en tehlikeli aylarında yapılmalıdır. Bu süre atlatıldıktan, yaz bittikten sonra birliklerine ve görevlerine geri dönebilirler. Böylece olası yangınlar gelişen teknolojilerle, haberleşmelerle erken uyarıda bulunarak ve takip edilerek yangına müdahale etmek ve de bu suçu işlemeyenleri anında yakalamak mümkün olabilir, kötü niyetli davranışta bulunmak isteyenleri de engellemiş olabilir
Gerçek suçluları yakalayabilir beklide bu olayların önüne geçilebilir diye düşünüyorum.
Herkes ormanlarımızda istediği yerde ve istediği şekilde piknik yapmamalı, ormanlık alanlarına girmemeli, izin almalı, piknik yapmak isteyen kurallara uymalı ve hata yapan da cezasına katlanmalıdır.

Bunun dışında daha neler yapılabilir. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Ormanlık alanlarımıza en yakın yerlerde olası bir yangını anında söndürmek için göletler oluşturmalı ve buralardan su temin edilerek yangının büyümesi önlenebilir. Bunun için geniş araziler üzerinde akarsulara yakın ve kışın su birikiminin olacağı uygun yerler tespit edilerek buralarda suni göletler oluşturulabilir.
a) Yazın bu arazilerde üç aylık kısa dönemlerde çalıştırılmak üzere geçici orman işçisi alınabilir. Ormancı, tarım, ziraat okullarından ve öğrencilerinden bu alanlar için yardım alınabilir. Özel güvenlik görevlileri oluşturarak yirmi dört saat ormanlık arazilerinin korunması, yangının anında haber verilmesi ve gerçek suçluların yakalanması sağlanabilir.
b) Bu arazilerde gönüllü çalışmak isteyenler yaz başında tespit edilerek onlara görevler verilebilir.
c) Ormanlık arazilerin içersinde kışın yağmur sularının birikimini sağlamak için kanallar yolu ile betonarme kuyular yapılarak su burada tutulur muhafaza edilerek yangın anında kapakları açılıp yangına ilk müdahalesi buradan yapılabilir. Orman yangınları için, kiralanan araçlar, alınan tedbirler devlet bütçesine ne kadar maliyet yüklediği ve ormanlarımızı koruduğu bunun getirdiği sonuçlar göz önüne alınarak en uygun olanı yürürlüğe sokulabilir.(Bu hesaplamada yanan orman ve kaybolan yeşilliğin maliyetleri de göz önünde tutulmalıdır.)Bugüne kadar yapılanlar ne kadar etkili oldu neler kazanıldı ve neler kaybedildi hesaplanabilir.
d) Ormanlık alanı içinde yerleşim alanları tamamen yasaklanabilir. Orman görevlileri ve aileleri dışında kimsenin buralara girmemesi ve ikamet etmemesi sağlanabilir.
e) Orman yangınına sebep olanlara kanunda değişiklik yaparak en ağır ceza uygulanabilir.
f) Yanan yerlerin gecikmeden tedbirler alınarak yeniden ağaçlandırılması sağlanabilir.
g) Bu arazilerde kullanılmak üzere bol miktarda söndürücü makine ve alet bulundurulabilir.
h) Bu ormanlık araziler üzerinde en yüksek tepelerde, giriş ve çıkışlarda, piknik yerlerinde arazinin kontrolü ve yangının, dumanın görülmesini sağlayacak kameralar yerleştirilerek tek merkezden kontrolü sağlanabilir.Evcil hayvanlardan köpeklerden yararlanılabilir. Megafonlarla en uzak yerlere ulaşılarak halkımız uyarılabilir.
i) Her gün helikopter, uçaklarla yaz boyunca havadan kontroller yapılabilir. Telsiz ve telefonlarla yerdeki görevlilerle irtibat kurulması sağlanabilir. Şüpheli bir durum görüldüğünde müdahale yapılabilir. Bunlar yangın başlamadan önce her an yürürlükte olmalıdır. Nasrettin hocanın testiyi kırmadan önce cocuğunu azarlaması gibi olmalıdır.
j) Bu ve buna benzer tedbirler alındığı takdirde orman yangınlarının önüne geçilecek ve uygulamalar her yaz devam ettiği müddetçe en az seviyelere kadar çekilmiş ve beklide tamamıyla önüne geçilmiş olacaktır.
Meteoroloji genel müdürlüğünün tespit ettiği orman yangınları için son ölçü değerleri aşağıdaki adreste belirtilmiştir.http://www.meteor.gov.tr/2006/tahmin/tahmin-ormanyanginiicin.aspx
Not. Türkiye’de bugüne kadar yaktığı alan bakımından bilinen en büyük yangın Muğla Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde 23 Eylül 1979 günü başlayan Marmaris Orman yangınıdır. Bu yangın 11 gün devam ederek 13260 hektarlık orman alanının yanmasına ve milyarlarca liralık maddi zarara neden olmuştur.
Ormanlarımız yok oluyor. Bir fidan da siz dikin.


Yarınımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza daha güzel bir ülke bırakmalıyız. Bunun için el birliği ile çalışmalı ve gereken özeni göstermeliyiz Tıpkı Tema vakfının göstermiş olduğu çaba gibi ona destek olmalıyız. Bu siteden http://www.tema.org.tr/index.htm vakfına girerek her türlü bilgiyi alabilir ve böylece sizinde bu çorbada bir tuzunuz bulunmuş olur.
Bahçelerimizde ağaç, fidan nasıl dikilir, bu konu ile ilgili çalışmalar hakkında gerekli bilgiler aşağıdaki site içinde görebilirsiniz.http://www.agm.gov.tr/fidan.asp
Yaprak deyip geçmeyin. onlarında özellikleri vardır. Aşağıdaki siteden araştırabilirsiniz. http://www.ogm.gov.tr/yaprak/yaprak.htm
Ağaç türleri hakkındaki bilgileri ise işte bu siteden öğrenebilirsiniz. http://www.ogm.gov.tr/agaclar.htm
Türkiye genelinde hangi ilimizin ne kadarı ormanla kaplı alanı ve İşletme Md.sayısı hakkındaki istatistik bilgilere de aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz. http://www.ogm.gov.tr/orm_var.htm ve http://www.ogm.gov.tr/ISTATISTIK/VERI_GIR/AMANEJMAN/il_orm_srg.aspx
Geçen yıl Yunanistan'ın Mora yarımadasında meydana gelen orman yangınları geniş alanlara yaılmış ve pekçok ormanlık alan yanarak kül olmuştır. Uydudan bu yangının ne kadar büyük bir alanı kapladığı açıkça görülmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder