Yaşanan Terör ve şiddet olaylarından en çok etkilenen, zarar gören, hiçbir suçu olmayan sivil halk ve dolaysıyla bu olayların büyümesini engellemek için çaba sarfeden güvenlik güçleridir. Binlerce masum insan bu yaşanan olaylardan zarar görmüş, yakınlarını kaybetmiştir. Aceba insanları, işsizlik, Açlık, yokluk mu yaşam savaşı verenleri buna zorluyor? Çikar çatışması mı, yoksa başka nedenler mi var? Nedenler ne olursa olsun, tüm dünyada bu şiddet olayların artmakta olduğu ve bir türlü önüne geçilemediği bilinen bir gerçektir. Bir örnek vermek gerekirse. Nasıl bir ınsana, doktorlar, hastalık teşhisi koyduğu zaman, o hastalığın iyisine ve kötüsüne bakılmaksızın hemen tedaviye girişir ve iyileşmesine çalışıyorlarsa, Ülkeler de birlik olup acil ve kalıcı tedbirler alarak bununda tedavisine çalışmalı ve önüne geçmelidirler. Oysa hastalık, yani Terör ve şiddet olayları gün geçtilçe tüm dünyada hızını arttırmakta ve binlerce masum insan bundan zarar görmektedir. Bunun için bir an önce tedavi yöntemleri bulunmalı ve tedaviye başlatılmalıdır. Yoksa, ileride çok daha vahim sonuçlara götürebilir, tıpkı kanser hastalığı gibi tüm ülkeye ve hatta dünyaya yayılır. İşte asıl tehlike o zaman başlar. Bunun sinyallari gelmeye başlamıştır. Bir yandan Ekonomik kriz, diğer yaşanan küresel iklim krizi.
Her iki krizde dünyamız için çok ama çok önem arzediyor. Zaman gittikçe aleyhimize çalışıyor. Son pişmanlık fayda vermez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder