24 Haziran 2009 Çarşamba

Yaşam ve su.


Dünya üzerinde kullanma suyu oranı her geçen yıl biraz daha azalmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde bu çok hissedilmektedir. Kaynak suları atıklar nedeniyle kirlenmekte ve yaşamı, sağlığımızı tehdit eder hale getirmiştir. Fabrikalardan dökülen kimyasal atıklar kaynaklarımızı kirletmekte ve sulardaki asit oranılarını yükseltmktedir. Bu konuda herkesin duyarlı olması ve gereken itinayı göstermesi gerekmektedir. Susuz bir yaşam düşünemiyorum. Bu için şakası olmaz. Bir gün bir damla içecek suya muhtaç olabiliriz.Çok uzun bir zaman olmadı bundan beş yıl öncesşne kadar çeşmelerden akan suyu içrebiliyorduk. Şimdi evlerimize çeşme sularını temizlik amacı ile kullanıyor içecek suyumuzu dışarıdan satın alıyoruz. Yarın ne ile harşılaşacağımız şimdiden belli oldu gibi.

22 Haziran 2009 Pazartesi

Aşk ve Sevgi üzerine.

Aşk ve Sevginin yolu uzundur,
Aşık oldum diye sanırsın,
Bir bakmışsın ki yanılmışsın,

Aşık olmak o kadar kolay,
Bırakmak ise o kadar zor,

Aşk beni deli etti dersin,
Bir gün gelir eve gitmek istemezsin,

Aşk kapıyı çaldı mı,
Ne yapsan onu engelleyemezsin,

Aşk sarhoşu oldum dersin,
İçtiğinde ne yaptığını bilemezsin,

Aşkından öldürdüğün kişiyi,
Bazen yanına alırda gidersin,

Beş parasız aşık olanlar,
Mutlu olamazlar,

Kalpleri ile konuşanlar,
Beyinleri ile susarlar,

Aşk meyvesini verir,
Ama olgunlaşmasını beklemelidir.
Olgunlaşmayan meyve,
Yere çabuk düşer.

Aşk ve sevgi bir ömür boyudur derler,
Bazen bu ömür aşk yüzünden kısa ömürlü olur.

Aşk ve segiyi kaybettik diyenler,
Onun değerini sonradan anlar.

Seveceksen Leyla veya Mecnun gibi ol,
Sevmediyden dürüst ol,
Bu hepsinden daha önemlidir.

Sevmek ve sevilmek güzel şey,
Gerçekleri konuşmek ise hepsinden de güzel.

Bir yalan bin yalanı getirir,
Seven insan birbirine yalan söylemez.

Sevgi ve aşk bir büyük yumak gibidir.
Her yanlış bu yumağı küçültür,

Kalbi kazanmak kadar,
Onu muhafaza etmek de zordur.

Yaşlandıkça aşk daha çok aranır,
Yaşlanmayacağını sananlar aşkı çabuk kaybeder.

Sevginin karşiliği sevgi,
Aşkın karşilığı güven ve özveridir.


Yazan .Metin Aksaç

çiçekler ve bahçemizden görüntüler.












20 Haziran 2009 Cumartesi

Orman yangınları



Yukarıdaki görüntülerin olmaması için sende ülkemiz ormanları için gereken özeni göster. Ormanlar üzerinde bir duman, bir ateş gördüğünde ALO 177 yi ara ve ormanlarımızı koru ilgililere haber ver.
Her yaz başladığında içime bir hüzün çöker. Oysa yazın sıcağını, denizi çok severim. Ancak beni endişelendiren yönü yaz başlar başlamaz orman yangınlarının da başlaması ve bu yüzden pek çok yöremizdeki ormanlarımızın bu yangınlarda telef olması. Daha da üzüldüğüm nokta buralarda yaşayan canlıların pek çoğunun ölmesi ve yurtlarından olması.Her yaz bu olayları yaşarız ve bir sonraki yıl ek tedbirler alınacağına o yaz yangınlar daha da erken başlıyor ve çok sık aralıklarla ülkemizin pek çok yöresinde de devam ediyor. Televizyon Kanallarında bu yangınları büyük üzüntü içerdinde seyrediyor içimizin parçalandığını hissediyoruz. Aman dikkat, aman ormanda ateşle oynama, piknik yerlerinde ateşi iyi söndürmeden orayı terk etmeyin, yerlere kırık cam parçaları atmayın deriz ama bunların hiçbirine dikkat etmeyiz ve sonuç kaçınılmaz olur. İşte sonuç. En son Muğla'nın Milas ilçesindeki orman yangınını söndürmek için o yörede bulunan Geyikli barajından su almak için giden Helikopterin düşmesi sonucu 5 görevliden üçü kurtarılmasına karşın iki görevliden biri hayatını kaybediyor diğeri bulunamıyor. Bunun adına ne derserniz deyin kasten adam öldürmekden farklı bir şey değildir.Bodrum'da anız yakmak yüzünden 3veya 4 hektarlık alan kül oluyor. Bazı bölgelerde kasten yangın çıkartılıyor.Bu işin sonucu nereye varacak. Bunu şimdiden görür gibiyim. Her yıl durmadan artan bu yangınlar sonucu 30 yıl içersinde ülkemiz tamamıyle çölleşecek ve iklim şartları tamamıyle değişerek içecek bir yudum su dahi bulamayacağız ve ortalık çölleşecek. Sayın yetkililer bu yaşanan trajdiler karşısında sessiz kalmamalı ve bunun için bir an önce kalıcı tedbirler alınmalıdır. Bunu kendimiz için değil, yarına emanet edeceğimiz evlatlarımız için gerçekleştirmeliyiz. Daha çok gecikmeden önlemler almalı ve bunun hızı kesilmelidir. Hem maddi, hem manevi çok büyük kayıpları önlemiş olacağız. Bunun içim aklıma gelen önlemler sıralayacak olursak,
a) Her yaz başında (Mayıs ayından başlamak üzere) Ormanlık alanların piknik dışında yerlere girilmesi piknik yapılması ve ateş yakılması yasaklanmalıdır.
b)Orman alanları içindeki piknik alanlarında geç saatlere kadar kalınmamalı, yakılan ateşlerin orman görevlileri tarafından söndürülerek o piknik alanından ayrılmalıdır.
c)Orman piknik alanına piknik yapmak isteyenleri orman görevlileri tarafından girişleri kayıt altına alınmalı ve o kişiler bulundukları yerden sorumlu tutulmalıdır.
d)Piknik yerlerinde cam kırıkları ve çevre temizliği pikniğe giden kişiler tarafından mutlaka yapılmalıdır.
e)Kurallara uymayanlar mutlaka cezalandırılmalıdır.
f)Orma yangınlarına sebebiyet verenler en ağır ceza ile cezalandırmalıdır.
g)Orman piknik alanları termal kamera sistemi ile mutlaka kontrol edilmeli yanlış ve hatalı durumlar karşsında hemen müdahale edilerek daha büyük olayların meydana gelmesi önlenmelidir.
h)Özellikle yazın tüm ormanlarımız 24saat termel kamere sistemi ile gözetim altında tutulmalı görevli sayısı çoğaltılarak denetimler arttırılmalıdır. Bu uygulama sadece yaz süresi (4 ay) için geçerşi olacak.Bunun için gerekli maddi olanaklar seferber edilmelidir.Uçak kiralamak, helikopter kiralamak sadece yangın söndürme işleri için yeterli değildir. Bunun engellenmesi ve önüne geçilmesi için bir dizi tedbirler almalıdır. Yani kısacası "testiyi kırmadan önce" tedbirin nasıl alınacağını Nasrettin Hoca mizahi yönden çok güzel anlatmıştır.
ı)Orman yangınlarında ölümle mücadele eden görevlilerin başına kötü bir olay geldiğinde bu yangına sebebiyet verenler cinayet işlemiş gibi en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.
Bir yandan yanan ormanlarımızı yeniden canlandırmak için seferber olur yeni fidanlar dikilirken diğer yandan yeni yangınlarla daha büyük kayıplar vermekteyiz.
Bazı ülkeler bu gibi yangınların yaz aylarında meydana gelmemesi için yaz ayı başlamadan yangın olma riski taşıyan bölgelerde İtfaiye'nin nezaretinde ve gözetiminde çalı ve otlakla yakılarak bunun büyümesini ve ileride daha büyük yangınların oluşmasını önlemektedirler.
k)Her yaz ayı başında tüm Televizyon kanallarında Orman yangınları ile ilgili kurallar yaoılmaması gerekli uygulamalr hatırlatılmalı ve bu tüm yaz boyınca aralıksız devam etmeli halk bilgilendirilmelidir.
l))Yaz ayı içinde kesinlikle anız yakmak yasaklanmalıdır.Bunu yapmak isyenler mutlaka o yörenin itfaiye'sinden yardım almada yapmamalıdırlar.Aksi takdirde cezai müeyide uygulanmalıdır.
m)Ormalık alanlarında ve yakınlarında kesinlikle yerleşime izin verilmemelidir.
n)Ormanlık alanları içindeki gecekondulaşmaya izin verilmemelidir.
o)Yaz aylarında ormanlık alanlarında avlanma yasağı getirmelidir.
p)Orman alanlarının en yüksek tepelerinde gözetleme kuleleri kurulmalı yaz boyunca 24saat ormanlar denetlenmelidir.
r)Ormanlık alanlarına giriş yapan kara yolları kapatılmalı araçların orman alanları içerlerine girmeleri önlenmelidir (Bu piknik yapma amacı ile giriş yapanlar için).

16 Haziran 2009 Salı

Sigara sağlığa zararlıdır.


Uzay'dan görüntüler.



Dünya,


Venüs.

Jüpiter.



Ay dan görüntüler.





Ay'!ın karanlık yüzü.









Saturn,






14 Haziran 2009 Pazar

Geçmişten bu güne karavanlar.

Geçmişten bu günümüze kadar uzanan karavan çeşitleri. Geçirdiği evreleer ve ufak kazaları.