29 Temmuz 2010 Perşembe
Atatürk ve biz
Dünya da yaşanan tüm olaylar kendiliğinden gelişmemektedir. Allaha'a inananlar bunun böyle oldüğünu bilir. Ağaçtan bir yaprak düşse onun haberi olur. Yüce Rabbim, canlıların ve insanların yaşamlarını, düzenlerini kurması için her topluluğa birer peygember görevlendirmiştir, onları da o seçmiştir. Kim ne olacak, kim neyin başına getirilecek, bir ülkenin batması veya kalkınması hep o yüca kudretin tayin ettiği düzen içinde yürütülmektedir. Kimler ölecek, kimler başa geçecek yine o yüce kudret tarafından gerçekleştirilir ve olur. Onu yaradana inanan bazı iyi niyetli liderler, ülkesinin huzur ve refahına çalışır, ülkesini yaşadığı boyunca yaşatmaya devam eder kendini değil halkını düşünür. O kişi de bu dünyada sınav verdiğinin farkındadır ve bunun hesabını da yaradanına vereceğinin bilincindedir. Halkını, milletini, bayrağını severek gelecek nesillere iyi bir ortam bırakmak için çaba sarfeder ve bizler de sonsuza kadar arkasından dualar eder, daima yaptığı iyilikleri ve güzellikleri anarız. Onlar bu sınavı başarıyla geçmişler ve hem dünyada hemde Allah'ın huzurunda ödüllendirilmişlerdir. Bazı kötü niyetli liderler de ise tam tersi, kendi çıkarlarını milletin çıkarlarının önünde görerek hareket eder. O, bu dünyada sınavda olduğunu unutur. Milletini ve geleceği emanet edeceği yeni nesilleri çok zor durumlara düşürür. Gün gelir gözden düşer ve milleti tarafımdan sonsuza kadar bedduallar edilir,lanetlenir. Bu örnekleri geçmiş dönemlerde defalarca yaşadık ve gördük. Akibetleri ve sonuçları bellidir. Osmanlı devleti yükselme denemlerinde başa geçen padişahlar iyi yetişmiş ve padişahın görevlendirdiği beylikler,sultanlıklar, tarafından iyi yönlendirildiği için çok uzun yıllar huzur ve güven içinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bizler o dönemdeki liderleri minnetle anıyor aradan 550 yıl geçmesine rağmen hala dualarımızla yad ediyor ve yaptıkları güzellikleri anlatarak tekrar tekrar anıyoruz. Onlar hem bu dünyada hemde Allah'ın huzurunda kazandılar ama sınavda olduklarının farkında olamayan zevk ve sefaat içinde olup halkını, milletini, geleceğini düşünmeyenlerin isimlarini bile hatırlamıyor, hatırlananlara da beddualar ediyoruz. Eğer bizleri yönetenler yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığım iyi niyetlilerden ise bu ülke daha yüz yıllarca yaşayacak.Eğer onlar kötü niyetlilerden ise vay başımıza gelecekler? Önümüzde canlı örnekleri mevcut. Bunun için ahkâm kesmeye gerek yok. Atatürk gibi tüm dünyanın takdir ettiği bir lider Türk milletini uçurumun eşiğinden döndürmüştür. Onu bize bahşeden yüce rabbimize şükürler olsun. Atatürk gibi bir lider kurtuluş savaşındaki başarılarından sonra Türk milletini tekrer ayağa kaldırmış ve ülkeyi yeniden inşa ettirmiş, itibar kazandırmıştır. Türk'ün gücü, Osmanlılardan sonra Atatürk tarafından yeniden tüm dünyada nam salmıştır. Onun sağlam temelleri üzerine kurulmuş bu ülke asla yıkılmayacak ebediyen var olacaktır. Bu sözler onun sözleridir. Onun gibi düşünmek onun gibi cesur olmak ve onun gibi halkını, milletini, bayrağını sevmekle hedefe emin adımlarla ilerleyebiliriz. Bu günlere o kadar zor dönemleri aşarak geldik. Herkes çıkar hesabı yaptığı için gelişmiş ülkelerden geri kaldık. Şunu bilmemiz gerekir. Dünyanın artık eskisi gibi olmadığını, şartların değiştiğini, Siyasetten tutun, ekonomiye, oradan nufus atrışlarına, petrole ve dünyada yaşanan tabii afetlere ve giderek artan çıkar çatışmalarına dönmektedir. Dünyada bir huzursuzluk başlamıştır.Bu yüzden Türk'ün, Türk'ten başka dostu da yoktur. Yüce Rabbim bizlere, Atatürk gibi bir lideri en zor dönemde karşımıza çıkarttı. Yeni bir dönem başlattı. Atatürk yeşeren ağacı taze meyveleri ile birlikte Türk halkına yeniden vermeyi başarmıştır. Bu meyve öğle lezzetliydi ki her ısırılışında ağzımızdan bal damlıyordu. Öyle görkemli idi ki insanın baktıkça ona bakası geliyordu. Hiç bir kurt bu meyve ağacını kermiremiyor, ne yaptıysa meyvelerini çürütemiyordu. Atatürk'ün esintisi bile bu ağac dimdik ayakta tutmaya yetiyordu. Uzun bir süre hiç bir yabacı kurt ağacı delip meyvesine zarar veremedi. Şimdi durum eskisi gibi değil. Evet, dışarıdan bu ağaç kötü niyetli kişiler tarafından çok güçlü ve zehirli maddeler tahrip edilmeye çürütülmeye çalışılmaktadır. Yabancı kurtlar bu ağacın üzerlne zehirlerini akıtmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Ülkemiz bulunduğu yer itibarı ile dünyanın birinci mevkisi olan en gözde yerinde bulunmaktadır. Buraya sahip olmak isteyen aç gözlüler çoktur. Bunun için her şeyi yapmaya hazırdırlar. İçten ve dıştan bu ülkeyi batırmak için ellerinden ne geliyorsa yapmaktadırlar. Bunlara fırsat vermemeli, yanlışlıklara yeni yanlışlıklar eklememelidir. Birlik ve beraberlik olduğu müddetçe hiçbir dış güç bu topluluğu bozamaz ve yıkamaz. Şimdi bunu yıkmaya çalışmakta birlik ve beraberliğimizi bozmak bizi parçalamak istemektedirler. Bütünü yok edemiyorsan parçalayarak yok et diye bir söz vardır. Atatürk'ün düşüncelerinden, yüce Rabbimizin izinden giderek bu zoru da geçeceğimize inanıyorum. Yüce Rabbim her zaman doğrunun yanındadır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder