*26.Ağustos.1922 ve 18.Eylül.1922 tarihleri arasında Türk milletinin kurtuluşu için Anadolu da gerçekleşen ve Kurtuluş savaşı arifesinde büyük taarruzda geçen Türk askerlerinin savaşın en şiddetli olduğu bir sırada Albay Reşat Bey komutasındaki birliğin, Başkomutan Atatürk’e yarım saat içinde alacağına söz verdiği halde ÇİĞİLİTEPE’ yi belirtilen zaman içinde alamayınca bunun ezikliğini ve onurunu daha fazla kaldıramayacağını anlayan Albay Reşit Bey intihar etmiş.
*Almanya’yı süper güç haline getiren Adolf Hitler, ikinci dünya savaşında Batı Avrupa ve Rusya’yı karşısına alınca Almanya’nın bu başarısı pek uzun sürmedi. Bu süper güç kısa zamanda gücünü kaybetmeye ve gerilemeye başladı. Savaşı kaybedeceğini ve Almanya’nın süper bir güç olması hayallerinin gerçekleştiremeyeceğini anlayan Adolf Hitler 1945 yılında sevgilisi ile birlikte intihar ederek yaşamına son vermiş.
*57.ci hükmet döneminde Ekonomiden sorumlu Devlet Bakan olan Sn. Hikmet Ulubey 6 Temmuz 1999 günü intihar girişiminde bulunmuş, kaldırıldığı hastane de tedavi edilerek tekrar yaşama döndürülmüştü.
*Van Gogh, 30.Mart 1853 yılında Hollanda da bir rahibin oğlu olarak dünyaya gelen bu ünlü ressam ailenin altı çocuğundan en büyüğü idi. Gençliğinde âşık olduğu kişi tarafından terk edilince Londra, Paris ve lahey de ki bazı galerilerde çalışırken ünlü ressamların eserleriyle tanıştı. Amsterdam’da ilahiyat eğitimi aldı. Belçika’da Rahiplik yaparken bazı kişilerle anlaşmazlığa düşerek buradan ayrıldı. Babasını yanına dönen Van Gogh resim çalışmalarına devam etti. Babasının ölümünden sonra Paris’te kardeşi ile yaşamını sürdürürken sağlığı bozulunca Arles’le taşındı. Oda, arkadaşı ressam Gaugin ile anlaşmazlığa girince arkadaşını yaralamakla kalmayıp kızgınlıkla kendi kulağını kesti. Otuz altı yaşında akıl hastanesine kaldırıldı ve resim çalışmalarına burada devam etti. Kardeşinden aldığı maddi destek onun evlenmesiyle sonuçlanınca iyice bunalıma giren Van Gogh yalnızlık çekmeye başladı. Ağır depresyona girdi ve Otuz Yedi yaşındayken İntihar ederek hayatına son vermiş.
*Sokrates, (M.Ö.470/ M.Ö.399.) Yunan felsefesinin kurucularındandır ve Atina’da heykelci olan baba ve ebe olan bir anneden dünyaya gelmiştir. Dünyanın en büyük düşünürlerinden biri olarak anılır. M.Ö.399 yılında tanrılara inanmamakla, Gençlerin aklını çelmekle suçlandı ve ölüm cezasına çarptırıldı ancak o zehir içerek hayatına son vermiş.
*Suphi Kaner, Türk sinemasının zengin mimiklerine sahip olan iyi bir komedyeniydi. Pek çok filimde rol alan bu usta oyuncu kanser hastalığına yakalandığını öğrendikten sonra genç yaşta bunu kaldıramayıp intihar ederek 1963 yılında hayatına son vermiş.
*George Eastman, 1954–1952 Amerikalı mucit 1884 esnek fotoğraf filmini ve 1888 ilk Kodak fotoğraf makinesini ürerimi kurduğu şirketle ün ve zenginlik kazanmış. Üniversitede diş klinikleri ve müzik kurumlarına çok büyük bağışlar yapmış, 77 yaşında omurilik hastalığına yakalanınca işlerini kendisinden sonra yürütecek kişiye devreden mucit “kariyerimi yaptım, gerekenleri tamamladım, artık neden bekleyeyim ki” diyerek yaşamına son vermiş.
*Astor, 48 yaşında iken o dönemin en büyük yolcu gemisi olan Titanic ile yolculuğa çıkan Dünyanın en zengin adamı olan Astor, bu deniz faciasında cankurtarana binmek üzere iken son anda yanına gelen bir hanıma yerini vererek karısına son kez veda erek kendini soğuk sulara bırakmıştır. Bu davranışıyla zenginliğin ve paranın her şey olmadığını tüm Dünyaya göstermiştir.
*Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926 yılında Los Angeles kentinde dünyaya gelen Amerikan sinemasının bu ünlü oyuncusu 16 yaşında yaptığı ilk evliliği dört yıl sürmüş. Modellik yaparak başladığı hayat mücadelesinde kısa sürede üne kavuşmuş. Pek çok filimde rol almasın rağmen sahnelerde inişli ve çıkışlı grafik çizen Monroe 1960 yılında son eşi Arthur Millerden boşandıktan sonra, son filmi için çalışmalara başladığı sırada şiddetli ateşe yakalanınca yüksek dozda yatıştırıcı ilaç alarak 8 Aralık 1962 de Otuz altı yaşında iken hayata gözlerini yummuştur.
*Yıldırım Beyazıt, (1389–1402) On kardeşini de öldürterek tahta geçen padişah Kırk üç yaşında kadar pek çok savaşlarda başarı elde etmiş, Osmanlı topraklarına yeni yerler kazandırmıştır. İstanbul’u iki kez kuşatarak zaferlere imza atan bu padişah 120,000 bin kişilik ordusuyla 200,000 bin kişilik Timur ordusuna Ankara’nın Çubuk ovasında baş edemeyince esir düşmüştür. Akşehir de esaretinin sekizinci ayında parmağındaki yüzükte saklı olan zehiri içerek yaşamına son vermiş.
*Cleopatra, İskenderiye de BC 69 doğan Cleopatra Mısır kralı Ptolemy XII kızıdır. İskenderiye kralı Antony ile yaşadıkları yasak aşktan sonra Octavius’un kardeşi Octavia, Antony’e savaş açar. Savaşı kaybeden Antony sevgilisi Cleopatra ile birlikte kendini yılanlara sokturarak intihar ederler.
*Nöron, i.s. 54 yılında henüz on yedi yaşında imparator oldu. Nöron i.s 68 yılında kıtlık nedeniyle Roma’da tedirginliğin baş göstermesi, öte yandan acımasızlığına karşı bir biri ardına ayaklanmaya başlayan eyaletler ve senatonun almış olduğu kararda vatan haini ilan edildiğini öğrenince kaçamayacağını anlayan neron zehir içerek hayatına son vermiş.
*Dalida, (1933–1987)İtalyan asıllı Mısırda doğup büyümüş Fransız asıllı şarkıcı sekreterlik yaptıktan sonra 1954 yılında katıldığı bir güzellik yarışmasında Mısır güzeli seçilmiş ve Paris’e yerleşmiş. Bambino adlı eseri ile en çok plak satış rekorunu kıran, depresif bir yapıya sahip olan sanatçı mutsuz aşklar ve evliliklerden sonra 90 lı yıllarda “artık dayanamıyorum beni af edin” diyerek bileklerini keserek intihar etmiş, sevenlerini üzüntüye boğmuştur.
*Yavuz Çetin, 1970 yılında Samsunda dünyaya geldi. Gazeteci olan babasının işi nedeniyle Türkiye’nin çeşitli yörelerinde çocukluğunu geçirir. İlk çalgı aleti Cura ile daha on sekiz yaşında tanışır. Daha sonra bağlama, akustik gitar, elektrogitar çalarak on yedi yaşında profesyonel müzik yaşamına başlar. Marmara üniversitesi Müzik bölümünde okur ama tahsilini yarım bırakır. Rock, Blues müziklerinden etkilenir. Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine başlar. Televizyon ve Radyolar için reklâm müziğini gitarıyla seslendirir. Birçok esere imzasını atar. 1997 yılında ilk albümini çıkartır. 2001 Eylül ayında çıkarmayı planladığı albüm çalışmalarını bitirdikten sonra 15 Ağustos 2001 günü boğaz köprüsünden atlayarak yaşamına son vermiş.
r
*Jean seberğ, Sinemalarda çok fazla yer almadan gönüllere taht kurmuş ve kısa saçlı kadın olarak bilinen bu sanatçının ölümü her zaman tartışmalara açık kalmıştır. 1979 yılında aşırı dozda ilaç alarak intihar etmiş olabileceği sanılmaktadır.
*Yukio mishima,(1925–1970) Tokyo’da dünyaya gelmiş olan bu yazar Japon ve Dünya edebiyatının bir ekolü haline gelmiştir. . Eşcinsel olduğu söylenir. Yirmi roman, sekseni aşkın hikâye, Otuz üç oyun ve pek çok şiire imzasın atmış olan bu yazar 1968 yılında Nobel ödülüne aday gösterilmiş ancak vatandaşı Yasunari Kawabata’ ya verilmiştir. Kırk beş yaşında orduya son kez batılılaşma hareketine karşı başkaldırmaya çağırdıktan sonra, düzeni protesto etme amacıyla Hara-kiri yaparak hayatına son vermiş.
*Beşir Fuat, 6 Şubat 1987 yılında Cağaloğlu yokuşunda On iki numaralı evinde gece geç vakit bileklerini kestiğinde henüz Otuz beş yaşındaymış. Ölürken izlenimlerini bir kâğıda yazmış ve son sözleri “zahmet etmeyin beş dakikalık ömrüm kaldı” olmuş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder